ANTALYA GEZİ REHBERİ

Antalya ikilimi, denizi ve güneşiyle dünyanın sayılı turizm bölgelerinden biri. Antalya Belek ise bu bu eşsiz tatil yöresinin en gözde bölgelerinden biri. Antalya Belek otelleri arasında çok özel bir yere sahip olan, konforun yeniden tanımlandığı Regnum Carya olarak Antalya tatilinizle ilgili size bazı tavsiyelerde bulunmak istiyoruz.

Dediğimiz gibi Antalya dünyanın sayılı yaz tatili bölgelerinden biri ama Antalya’da tatil yapmanın kriterleri bunlarla sınırlı değil. Belek bölgesinin ve Antalya’nın tarihi dokusu ve doğal güzellikleri buraya gelen her insanı hayrete düşürecek kadar mükemmel. Aspendos Tiyatrosu’ndan Kaleiçi’ne, Perge Antik Kenti’nden Hadrian Kapısı’na, Düden Şelalesi’nden Göynük Kanyonu’na, Dim Çayı’ndan Karain Mağarası’na gezilecek, görülecek öyle çok tarihi ve doğal güzellikler yerler var ki… Buraya tekrar tekrar gelmekten ve Regnum Carya’nın ayrıcalıklı dünyasını yaşamaktan kendinizi alamayacaksınız.

Burası adeta bir açık hava müzesi…

Antalya Müzesi, kadim Akdeniz medeniyetlerini tanımak isteyenler için en önemli duraklardan biri. Bu müzede tüm Akdeniz’in en önemli eserleri sergileniyor. Yorgun Herkül heykelinden Herakles Lahdi’ne pek çok değerli eserin bulunduğu müze koleksiyonunu görmeden Antalya’dan ayrılmanız yazık olur. Bu müze size kadim Anadolu ve Akdeniz tarihi hakkında pek çok bilgi verecektir ama bölgenin tarihini aynı zamanda yaşamak da isteyebilirsiniz. İnsanlar zamanında burada nasıl medeniyetler kurmuş, nasıl bir yaşam tarzları varmış… Bunların da izini sürmek isterseniz açık havada da sizi pek çok tarihi eser bekliyor.

Şehrin simgesi: Antalya Kalesi

Açık hava müzesi gibi şehrin en önemli tarihi yapıtlarından biri de Antalya Kalesi. İlk yapıldığı tarih ve kimler tarafından yapıldığı henüz bilinmiyor. O kadar eski… Sahip olduğumuz en eski bilgi bundan yaklaşık 3.200 sene önce Helenistik sur duvarlarını o dönemde kentin hâkimi olan Diototos Tryphon’un inşa ettirmiş olduğu. Yuvarlak kuleli surlar ise Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait. Helenistik döneme, Bizans’a, Selçuklu’ya ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapmış bu yapı, şehrin en önemli tarihi eserlerinden biri.

Antik sanatın merkezi: Aspendos Tiyatrosu

Antalya’nın Serik ilçesine yakın Aspendos Antik Kenti, İ.Ö. yaklaşık 1.000 yıllarında Akalar tarafından kurulmuş. Bu kentin en bilinen yapısı olan Aspendos Tiyatrosu ise İ.S. 2. yy’da Romalılar tarafından inşa edilmiş. Kentin tanrılarına ve Roma imparatorluk ailesine sunulan bu yapı 15.000 kişi kapasiteli dev bir amfi tiyatro. Antik kentin görülmesi gereken diğer tarihi yapıları arasında da surları, agorası, çeşmesi, su kemerleri, hamamı ve stadionu var.

Antalya tarihine muhteşem bir giriş yapın: Hadrian Kapısı

Antalya’yı kuşatan surlar üzerine İ.S. 130 yılında yapılmış olan bu kale kapısı “Üç Kapılar” olarak da biliniyor. Dönemin Roma İmparatoru Hadrianus’un şehri ziyaretinden önce onun adına inşa edilmiş. İki sütunlu ve üç kemerli bu sanat eseri, tipik bir Roma zafer takı görünümüne sahip. Günümüze ulaşmamış olsa da kapının üzerinde bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun aile üyelerine ait heykellerin olduğu biliniyor.

Antalya’nın tarihi dokusunu oluşturan, burayı adeta bir açık hava müzesine dönüştüren başka mekânlar da var. Tarihi Kaleiçi, Yivli Minare, Tarihi Liman, Apollon Tapınağı, Alanya Kalesi, Gelidonya Feneri, Phaselis, Perge, Xanthos, Termessos, Myra, Rhodiapolis ve Olympos Antik Kentleri bunlardan sadece birkaçı.

Bu şehir doğanın insanlığa bir armağanı.

Antalya ve çevresinin tarih boyunca bu kadar ilgi görmesinin, pek çok medeniyetin burada kurulmasının en önemli nedenlerinden biri de tam bir doğa harikası olması. Şelaleleri, doğal parkları, mağaraları, kanyonlarıyla burası doğa tutkunları için de tam anlamıyla bir yeryüzü cenneti.

Toroslardan gelen gürül gürül bir su: Manavgat Şelalesi

Antalya’nın en popüler doğa harikası olan bu şelale, oldukça zengin bir bitki örtüsü ve pek çok ağaç çeşidine sahip. Bu özellikleriyle sadece turistlerin değil, buranın güzelliğine güzellik katan göçmen kuşların da uğrak noktası. 93 km uzunluğundaki Manavgat Nehri’nin suları tam da bu noktada 4 metre yüksekliğindeki falezlerden dökülüyor ve eşsiz bir doğa manzarası oluşturuyor. Tüm ziyaretçilerin keyifli vakit geçirdiği bu bölgede restoranlardan seyir teraslarına manzaranın keyfini çıkarmak için pek çok tesis bulunuyor.

Sakinliğin, huzurun, doğal güzelliğin merkezi: Göynük Kanyonu

Antalya’daki doğa cennetinin en sakin köşelerinden biri de Göynük Kanyonu. Göletleri, mağaraları, asma köprüleri ve yürüyüş parkuruyla turistler için tam bir çekim merkezi. Eşsiz florası gören herkesin hayranlığını kazanıyor.

Doğa ve tarih bir arada: Kekova Adası

Tüm bölge, ismini antik dönemlerde gemi inşası için kullanılmış olan Kekova Adası’ndan almış. Antik çağlardan beri bir ilgi odağı olan ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan ada hiçbir zaman bir yerleşim merkezi olmamış ama müthiş doğasıyla hep bir ilgi odağı olmuş. Bu doğa güzelliğinin çevresindeki Helenistik ve Roma dönemlerinden kalma antik kent de ilerleyen zamanlarda depremlerin etkisiyle bir batık kente dönüşmüş. Akdeniz’in en berrak suyuna sahip denizi ve tarihi yapısıyla bir çekim merkezi olmayan devam eden Kekova Adası ve çevresi, Antalya’yı ziyaret edenler için görmeden gitmeyin diyeceğimiz yerlerin başında geliyor.

Antalya’nın güzellikleri saymakla bitmiyor.

Antalya ve çevresindeki doğal güzellikler, şelaleler, kanyonlar ve tarihi mekânlarla sınırlı değil elbette. Paleolitik çağlardan kalma ve pek çok insana ev sahipliği yaptığı bilinen Karain Mağarası, rafting de yapılabilen Köprülü Kanyon Milli Parkı, yemyeşil ormanlarla masmavi denizi birleştiren İncekum Tabiat Parkı, binlerce yıldır sönmeyen alevleriyle en ilginç doğa olaylarından birine şahitlik edebileceğiniz Çıralı Yanartaş Antalya’da görmeniz gereken çok sayıdaki doğa harikalarından sadece birkaçı.

Regnum Carya yaz tatilinizi geçirmek için ideal bir tesis. Bu harika tatilinizi tarihi ve doğal mekânları görerek taçlandırmak isterseniz Antalya tavsiyelerimizi dikkate almanızı öneririz. En keyifli tatillerin beldesi Antalya’da unutulmaz tatiller Regnum Carya ayrıcalıklarıyla yaşanır.