Geçmişin İzleri İçinden Maviye Yolculuk Phaselis Antik Kenti
Yolunuz Kemer’e düştüğünde mavi ve yeşilin muhteşem kombinasyonunda yer alan Phaselis Antik Kenti, sizi tarihin gizemli yolları içinden geçerek masmavi serin sulara atlamaya davet ediyor.
Bu yazımızda, bir tarafta tarihi bir antik kent, bir tarafta muhteşem kıyısı ve deniziyle doğa ve tarih sever tatilcilerin uğrak noktası Phaselis Antik Kenti’nden bahsedeceğiz.
Antalya Körfezi’nin batısında yer alan Phaselis, Kemer ilçesine bağlıdır ve Kemer yolu üzerinde uğranılacak en önemli rotalardan birisidir. Çıralı’ya yaklaşık 25 km, Olimpos’a 28 km, Adrasan’a ise 40 km uzaklıktadır. Phaselis’e müzekart ile girilebilir.
Antik Kent Phaselis Nasıl Kuruldu?
Bir zamanların zengin liman kenti Phaselis, günümüzde sakin ve huzurlu denizinde yüzmeye gelen, eşsiz manzarasında dinlenmeyi tercih eden tatilcilerin akınına uğruyor. Phaselis’in denizi antik bir şehrin devamında uzanıyor ve bu yönüyle farklı ve değerli bir konumda bulunuyor. Akdeniz’in kıyısında bulunan liman kenti kuruluşu ile ilgili efsaneye göre şehrin, Lakios adlı bir kolonist tarafından M.Ö 691-690 yıllarında kurulduğu düşünülüyor.
Efsaneye göre her şey, Lakios bir şehir kurmaya karar verdiği sırada bir kahine danışmasıyla başladı. Kahin, Lakios’a yola çıktığı gemilerinin bir noktada batacağını ve bu noktadan bir gün boyunca kuzeye doğru yürüdükten sonra gün batımında bulunduğu noktaya şehri kurması gerektiğini söyler. Lakios, kahinin sözüne kulak vererek gemilerinin battığı Gelidonya Burnu’ndan bir gün boyunca kuzeye doğru ilerlediğinde bugün Phaselis’in bulunduğu noktaya varır.
Bu arazinin sahibi olan çobanla karılaştıklarında orayı satın almak için ona tuzlu balık vermeyi teklif eder ve çoban da bunu kabul eder. Böylece biraz tuzlu balık karşılığında arazi Lakios’a satılır. Tuzlu balık, Phaselis’in simgesi olur ve burada basılan sikkelerin üzerinde tuzlu balık resmi vardır. Sikkelerin üzerindeki gemi resimleri de kentin ticari bir liman kenti olduğunu betimleyen önemli bir unsurdur.
Korunaklı Roma ve Bizans Eserleri Hala Görülebiliyor
Phaselis Antik Kenti, Akdeniz kıyılarında bulunan üç limana sahip bir kentti. Coğrafi konumu bakımından liman kenti olması sebebiyle çok önemli bir bölgede kuruluydu. Phaselis kimi zaman Pamfilya bazen de Likya şehri olarak gösterilir. Fakat ikisinin de sınırları içerisindedir. Şehir, Roma egemenliğine girdiği dönem sonrası refah dönemini yaşamaya başlar. “İmparator Hadrian” tarafından da bu dönemde ziyaret edilir ve kemerli anıtsal tak da bu ziyaret anısına yapılmıştır.
Daha sonraları Bizans egemenliğine girerek yeni bir refah dönemi yaşar fakat Selçuklu kuşatmasıyla kent terk edilir ve liman da değerini kaybetmeye başlar. Kentten günümüze Roma ve Bizans kalıntıları ulaşmıştır. Bu kalıntılardan biraz bahsedecek olursak;
Sütunlu cadde, kentin antik yapılarını gözler önüne seren caddedir. Güney Limanı ve Askeri Liman arasındadır. Phaselis’ten geri kalan eserleri bu caddede gezerken keşfedebilirsiniz.
Su kemerleri, günümüze ulaşan ve hala ayakta olan su kemerleri, yıllarca Phaselis’lilerin su ihtiyacını karşılar. Roma dönemi su kemerleri 450 metre uzunluğundadır.
Üç Önemli Liman; Phaselis’in üç limanından biri Kuzey Limanı, biri Güney Limanı ve bir diğeri ise Askeri Limandır. Askeri Liman, Kuzey ve Güney limanları arasında ortada kalır. Bu yüzden Orta Liman olarak da adlandırılır. Gününüzde bu üç koyda da yüzülebiliyor olması, deniz keyfini bir başka boyuta taşıyor diyebiliriz. Özellikle Orta Liman, daha sığ ve dalgasız olmasıyla yüzmek için daha çok tercih ediliyor. Phaselis’in Güney Limanı en uzun koyudur ve yüzmek için oldukça çok tercih edilir. Kuzey limanı ise diğer iki limana göre çok rüzgar alması sebebiyle daha az tercih ediliyor.
Roma Hamamı, Sütunlu ana caddede yürürken Askeri Liman tarafında kalır. Hipokaust sistemi ile ısıtılan bu tipik Roma hamamı büyük bir hamamdır. Sütunlu caddede karşınıza çıkan tabanı mozaik desenli umumi tuvaletler yani latrinalardan sonra küçük hamam bulunuyor. Küçük hamam, Roma dönemi hamam ısıtması hipokaust sistemi ile ilgili bilgiler verir.
Hadrianus Kapısı, güney limanının kente girişinde inşaa edildi. Kemerli kapı, Roma İmparatoru Hadrian’ın Phaselis’e gelişi onuruna yapılmıştır. İmparator Hadrianus’un Anadolu’yu ziyaretleri anısına yapılan ihtişamlı kapılar herkesin dikkatini çeken tarihin önemli kalıntılarındandır. Diğer Hadrian kapılarında olduğu gibi Phaselis’teki Hadrianus Kapısı da tarihin yüzlerce yıllık görkemini yansıtan önemli eserlerdendir.
Akropolis kentin en erken yerleşim alanı olarak tarihte içerisine ev ve sarnıçlar kurulmuştu. Tam olarak yeri tespit edilemese de Phaselis’lilerin baş tanrıçası Athena’ya adanan tapınağın da bu bölgede bulunduğu söyleniyor.
Agoralar ise yine sütunlu cadde üzerinde karşınıza çıkıyor. Phaselis Antik Kenti’nde üç adet agora vardır. Hadrianus Agorası (Tetragonal Agora), Domitianus Agorası ve Geç İmparatorluk Dönemi Agorası. Tiyatronun hemen karşısında yer alan Tetragonal Agora (İmparator Hadrianus’a adandığı için Hadrianus Agorası olarak da anılır). Domitianus Agorası ise inşaa edilen en eski agoradır.
Phaselis’te iki nekropol(mezarlık) alanı bulunmaktaydı. Kuzey Nekropolü ve Batı Nekropolü kentin ölü gömmeye yönelik inançlarını yansıtır. Lahit mezarlar, taş sandık mezarlar ve kaya mezarlar şekillerinde gömme biçimlerine rastlanır.
Tiyatro, küçük boyutlu tipik bir Helenistik Dönem tiyatrosudur. Roma tiyatrolarında olduğu gibi iki katlı, 5 bin kişilik, konglomera taşından elde edilen bloklardan oluşur. Sahne binasının ilk katında yer alan niş ve kapılar mevcuttur. Caveası günümüzde sağlam şekilde görünmektedir.